İyi yıllar!

Ne çok şey gördük, ne çok yaşadık 2013'te. Bazılarının hayalini kurardık, bazıları hiç aklımızdan bile geçmemişti belki de. İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha atlattık işte :) 2014 neler getirecek bilemiyoruz. Bu yüzden yine, bu yıl da hayata yaklaşımım "bugünü yaşa" olacak :)

2014'te sizlere de güzel "yarınlar" değil, güzel "bugünler" diliyorum. Sağlıkla, sevgiyle, saygıyla, dostlukla, inançla, aşkla; özgürce, düşünerek, üreterek, el ele, birlikte nice mutlu günlere...

"Bebeğim Herşey" den çekiliş

Merhabalar,

Sabahın köründe size hemencik bir çekiliş haberi vermek istedim. Şahsen benim gözlerim büyüdü görünce :) 

Çeyizimin en büyük eksiklerinden birini hediye eden bu çekilişe siz de katılmak isterseniz işte link:

http://bebegimhersey.blogspot.com/2013/12/veeeee-yeni-yl-cekilisimiz.html

Sevgiler,

Tuğba

"Hayırlı olsun" kurabiyesi

Merhabalar,

Bu kurabiyeler, Hülya Hanım eşinin terfisini kutlamak için istemişti. Kurabiyelerin yarısına "Hayırlı olsun" yazdık, diğer yarısına ikiz bebekleri ve onların abisi Yusuf'un figürlerini yaptık. Kendisi istememişti ama ben Hülya Hanım'ın da figürünü hazırladım. Ne de olsa her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır :) İçimdeki feminizm ölmüyor işte ne yapayım :):)

 

 

Kurabiye ve pasta siparişlerim devam ediyor. Yeni yazılar gelecek :)

Sevgiler,

Tuğba

Minik kuşum Yiğit hoşgeldi :)

Merhabalar,

Geçen ay çok tatlı telaşlar içindeydik. En yakın arkadaşımın doğumu yaklaşıyordu. Teyze olacak olmanın heyecanıyla ve hevesiyle başladım hazırlıklara :)

Doğumun ne zaman olacağı net olmadığı için biz son bir hafta kala her şeyi hazır etmiştik. Ne iyi etmişiz dedik çünkü kuzum 3 gün daha sabredemedi ve 29 Kasım Cuma günü bize sürpriz yaptı. Evde "doğum kiti" adını verdiğim paket hazır bekliyordu :) Beyza beni doğumhanenin önünden aradığında hemen annemi aradım. Annem kiti alıp hastaneye koşarken ben de ilçede çalıştığım için hemen yola koyuldum :) En büyük isteğim canım arkadaşım doğumhaneden çıkarken kapıda onu karşılamaktı. Koşa koşa doğumhane katına indim. Sezaryen olduğu için bebeği yukarı göndermişler. Ben kapıdan girerken Beyzacığımı sedye ile getiriyorlardı. Birbirimize baka baka ağladık :) Son saniyede de olsa yetiştiğim için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.

Bebek odaya gelene kadar annem odayı süsleme işini tamamlamıştı :) Aylarca bu işe hazırlanmıştık ne de olsa, sürprizler bile bizi yıldıramadı :):)

Minik kuşum Yiğit için hazırladıklarıma geçeyim artık :) 

Takı yastığını ben tasarladım. Kapı süsündeki hayvancıklardan birini etamin üzerine işlemek istedim. Yine şans getirmesi için fili seçtik :) Yastıkta Yiğit'in anneannesinin emeği olsun istediğim için etamin işleme görevini ona verdik :):) Çok da güzel işledi valla :) Gerisini ben hallettim :)

 

Hastaneye gelenlerin Yiğit'in aramıza katılışıyla ilgili duygularını kaleme alabilmesi için bir defter hazırladım. Beyza sadelikten hoşlandığı için abartısız bir şey yapmaya çalıştım :) Defterin üzerindeki yazı yine çarpı işi :) O yazı fontunu seçebilmek için bile günlerce uğraştım :):)

Eeee doğum olur da lohusa tacı olmaz mı? O konuda da sıradan olmak istemedik :) Malzemeleri aldım ve başına geçtim. Sonuç bence şahane oldu :)

Hastaneye gelenlere ikram etmek için kurabiyeler hazırladık. Onlar da uğur böceği şeklinde tabi :)

 

Limonata ikramlarımız için de bardaklara süslemeler yaptık. Fikir benden yapması anneanne yarısından :) Yani annemden :):)

Kurabiyelerin sunumu için ise ahşap araba boyadık :):) Bunu Beyza hamileliği iyice ağırlaşmadan boyadı :) Ellerine sağlık :)  Son olarak da Denizli'nin meşhur şekerlemecisi Hacı Şerif'e çikolata yaptırmıştı annemiz. O çikolataların sunumu için de bu sepeti yaptı :)

Minik kuşum Yiğit hepimizin içini mutluluk ve heyecanla doldurdu. Azıcık daha büyüsün fotoğraflarını da paylaşırım belki buradan. Şimdilik bakmaya kıyamıyorum valla :):)

Pasta yaparken de fark ettiğim bir şey var. Çocuklar için bir şeyler yapmaya bayılıyorum. Yukarıda gördüğünüz her şeyi ya da bambaşka tasarımları sipariş üzerine çoook keyifle yapabilirim :) Bana ulaşmanız yeterli :)

Bol resimli uuupuzun bir yazı oldu. Dönüşüm muhteşem oldu yani :)

Sevgiler,

Tuğba

Arabesk değilim ben - vol.2 :)

Merhabalar,

Sevgili Esencanımın hatırlatması ile fark ettim ki 1 aydır blogda hiçbir şey paylaşmamışım. Beni merak edip yazmış sağ olsun :) Ben de blog arkadaşlarımı aynı şekilde takip ediyorum. Sesi soluğu çıkmayan oldu mu meraklanmaya başlıyorum. Sırf bunun için bile burada olmak çok güzel :)

Hiçbir şey paylaşmadım çoktandır çünkü içimden gelmiyor. Meryem Uzerli gibi Almanya'ya kaçasım var :) "Tükenmişlik sendromu" diye moda oldu ya, çok şükür bu konuda şampiyon olmasam da "gönüllerin tükenmişi" benim bu ara sanki :) İş ve özel hayatımda benden beklenenlerin altında ezildiğimi hissediyorum birkaç haftadır. Ne ben memnunum kendimden, ne de başkaları. O memnuniyetsizlik hali de beni deli ediyor. Yoruldum. Şu anda mesela kemiklerim sızlıyor sebepsiz :) Bu vesile ile bir kez daha anlıyorum ki her şey insanın kafasında. Kendimi iyi hissetmediğim için bütün vücudum sızlıyor resmen :) Çok sıkıldım dostlarım çok. Yazarken bile fenalık geldi şimdi bak ama geçiyor :):)

Bir gün yine böyle şişip şişip bir yazı yazmıştım. Çok uzun durmadı blogda, kaldırdım. Yine Esencanım okumuştu onu :):) Bu yazıyı da ona ithaf ediyorum :):)

Hıı bir de Esencanımın çekilişi vardı. Onu duyuracaktım ama unutmuşum. Aklımdayken yazayım :) Katılmak için son birkaç gün. Kaçırırsanız üzülürsünüz, benden söylemesi :) Nerede derseniz işte burada.  

Sesimin soluğumun çıkmadığı dönemde çok güzel şeyler de oldu. Bir sonraki yazı onunla alakalı :)

İyi ki varsınız :)

Sevgiler,

Tuğba